| OBDUKSİYON  | 
										  Otopsi. ...  | 
								
								
								
										| OBEZ  | 
										  Şişman. ...  | 
								
								
								
										| OBEZİTE  | 
										  Şişmanlık. ...  | 
								
								
								
										| OBJE  | 
										  Görülebilen veya dokunulanilen herhangi bir şey. ...  | 
								
								
								
										| OBJEKTİF  | 
										  Duyulup, görülebilen, idrak edilebilen. ...  | 
								
								
								
										| OBLİTERASYON  | 
										  Vücuttaki boşlukların tıkanması. ...  | 
								
								
								
										| OBSERVASYON  | 
										  Müşahade. ...  | 
								
								
								
										| OBSESYON  | 
										  Daimi endişe,fikri sabit, nöroz. ...  | 
								
								
								
										| OBSTETRİ  | 
										  Doğum bilgisi. ...  | 
								
								
								
										| OBSTRÜKSİYON  | 
										  Tıkanma, engel. ...  | 
								
								
								
										| ODONTOİD  | 
										  Diş şeklinde. ...  | 
								
								
								
										| ODİOGRAM  | 
										  Kulağın işitme gücünün kaydıdır, odiometri cihazı ile ölçülür. ...  | 
								
								
								
										| OEDİPUS KOMPLEKSİ  | 
										  Erkek çocuğun annesine karşı duyduğu bilinçsiz yakınlık nedeniyle babasını kıskanması ve bununla ilgili ruhsal bozukluklar ...  | 
								
								
								
										| OFTALMOLOJİ  | 
										  Göz ve göz hastalıkları ile uğraşan bilim dalı. ...  | 
								
								
								
										| OFTALMOLOJİST  | 
										  Göz hastalıkları uzmanı, göz mütehassısı. ...  | 
								
								
								
										| OFTALMOPLEJİ  | 
										  Göze ait sinirlerin felci sonucu göz kapağının düşmesi ve gözün hareket edememesi ile birlikte oluşan ...  | 
								
								
								
										| OFTALMOSKOP  | 
										  Göz içi muayenesinde kullanılan bir alet. ...  | 
								
								
								
										| OFTALMOSKOPİ  | 
										  Oftalmoskop ile gözün içinin muayene edilmesi. ...  | 
								
								
								
										| OFTALMOTONOMETRİ  | 
										  Göz içi basıncın ölçülmesi. ...  | 
								
								
								
										| OFTALMİK  | 
										  Göze ait. ...  | 
								
								
								
										| OKKULT  | 
										  Gizli, kapalı. ...  | 
								
								
								
										| OKLUDE  | 
										  Kapalı, tıkalı. ...  | 
								
								
								
										| OKSİPUT  | 
										  Başın arka kısmı. ...  | 
								
								
								
										| OKULOMOTORYUS  | 
										  Gözü hareket ettiren sinirlerden birisidir.(3.kafa çifti Nervus Oculomotorius) ...  | 
								
								
								
										| OKÜLER  | 
										  Göze ait. ...  | 
								
								
								
										| OLEKRANON  | 
										  Dirsekteki çıkıntı. ...  | 
								
								
								
										| OLFAKTORYUS  | 
										  Koku siniri.(Nervus Olfactorius) ...  | 
								
								
								
										| OLİGO  | 
										  Geri,küçük. ...  | 
								
								
								
										| OLİGODENDROGLİOMA  | 
										  Sinir sistemi destek dokusuna ait, özellikle beyincikte görülen kötü huylu tümör. ...  | 
								
								
								
										| OLİGOSPERMİ  | 
										  Menide spermatozoidlerin normalden az oluşu. ...  | 
								
								
								
										| OLİGÜRİ  | 
										  İdrarın normalden az çıkartılması ...  | 
								
								
								
										| OMENTUM  | 
										  Karın içerisinde, barsakları örten oluşum. ...  | 
								
								
								
										| ONANİZM  | 
										  Genital organlar ile oynayarak kendi kendine tatmin. ...  | 
								
								
								
										| ONKOLOJİ  | 
										  Tümöral oluşumlarla ilgili bilim dalı. ...  | 
								
								
								
										| OPAK  | 
										  Donuk, şeffaf olmayan. ...  | 
								
								
								
										| OPERABL  | 
										  Ameliyat edilebilir, ameliyat edilmekle halen bir şansı olan. ( aksi; inoperabl ) ...  | 
								
								
								
										| OPERASYON  | 
										  Cerrahi müdahale, ameliyat. ...  | 
								
								
								
										| OPİAT  | 
										  Afyonlu ilaç, uyuşturucu. ...  | 
								
								
								
										| OPİSTOTONUS  | 
										  Bazı hastalıklarda vücudun ekstansör (gerici ) kaslarının gerilmesi sonucu gövdenin yay biçimi alarak kasılmış hali. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOFİT  | 
										  Kemiklerde patalojik olarak oluşan çıkıntı şeklindeki oluşumlar. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOGENESİS  | 
										  Kemik oluşumu, kemiklerin gelişimi. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOGENESİS İMPERFEKTA  | 
										  Kemiklerin kolayca kırılacak şekilde gevrek oluşu ile karekterize kalıtsal nitelik gösteren hastalık. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOJENİK  | 
										  Kemik yapıcı. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOLİZ  | 
										  Kemiğin çürümesi, nekrozu, erimesi. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOMALASİ  | 
										  Kemiklerin yumuşaması ile karekterize bir hastalık. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOMİYELİT  | 
										  Kemik iltihabı. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOPLASTİ  | 
										  Kusurrlu kemiği düzeltme veya sağlam kemikle değiştirme ameliyatı. ...  | 
								
								
								
										| OSTEOİD  | 
										  Kemik gibi, kemiğimsi. ...  | 
								
								
								
										| OVOBLAST  | 
										  Yumurtanın geliştiği hücre, yumurta hücresi. ...  | 
								
								
								
										| OVOSİT  | 
										  Olgunlaşma devresinden önceki dişi cinsiyet hücresi. ...  | 
								
								
								
										| OVÜLASYON  | 
										  Kadınlarda yumurtalıklarda ovüm'ün (Yumurtanın) atılmasıdır. Ovülasyon genellikle adet dönemlerinin ortasına rastlayan 11-14. günler arasında olur. ...  |