Ablasyo Plasenta( Bebek Eşinin Erken Ayrılması)
MeGebelik süresince bebeğin gelişimi açısından pek çok aktif fonksiyon gören plasenta, bebeğin sezaryen veya normal yoldan doğumundan sonra rahime yapıştığı yerden ayrılır. Plasentanın doğum başlamadan evvel rahime yapıştığı yerden kısmi veya tam olarak ayrılmasına ablasyo plasenta adını vermekteyiz. Plasenta ablasyonu yaklaşık olarak 100 doğumda 1 görülmektedir.
Plasental ablasyon klınik bulgular, kanama ve bebeğin sağlığına göre 3 derecede incelenmektedir. En ciddi sorunlar 3. derecedeki ablasyo plasenta vakalarında görülmektedir. Bu durumda bebek genellikle kaybedilmiştir ve anne hayatıda tehlike altındadır.
Nedenleri: Bebek eşi yani plasentanın erken ayrılmasının nedeni bilinmemektedir. Bununla birlikte plasentanın damarsal gelişimindeki problemlerin bu duruma yol açtığı kabul görmektedir. Aşağıda belirtilen durumlarda ablasyo plasenta görülme ihtimali artmaktadır.
1. Gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) ve hipertansiyon problemleri
2. Bir önceki gebelikte geçirilmiş ablasyo plasenta öyküsü (tekrarlama ihtimali %10 civarındadır).
3. İki ve üzerinde doğum yapmış olmak
4. İleri anne yaşı
5. Karın bölgesine gelen travma
6. Sigara içimi
7. Başta kokain olmak üzere yasa dışı maddelerin kullanımı
8. Aşırı alkol alımı
9. Zarların erken yırtılması
10. Plasenta arkasına yerleşmiş myom nüvesi varlığında
11. Amnios sıvısının fazla olduğu gebeliklerde kesenin açılmasıyla birlikte suyun hızlı boşalması ablasyo plasenta ihtimalini arttırmaktadır.
Tanı: Plasental ablasyo tanısı genellikle klinik bulgulara göre yapılmaktadır. En önemli uyarıcı bulgulardan biri koyu renkli vajinal kanamadır. Plasentanın rahime yapıştığı yerden ayrılması kanamaya yol açmaktadır. Bu kanama vakaların % 80 inde vajinal kanama şeklinde hastanın fark edebileceği biçimde olabildiği gibi % 20 lik kısımda ise kanama plasenta ile rahim duvarı arasında sıkışıp kalır ve bu durumda vajinal kanama gözlenmez.
Ablasyo plasenta vakalarının hemen hemen hepsinde ani başlangıçlı ve sürekli bir ağrı gözlenmektedir. Bu ağrı özellikle rahim üzerinde ve sırtta hissedilmektedir. Ağrı genellikle aşırı rahim kasılmalarına bağlı olarak görülmektedir.
Rahim üzerinde yaygın veya bir bölgede olan ağrı ve şiddetli kasılmalar ablasyo plasenta vakalarında izlenebilmektedir. Bu durum hastalığın ağırlığı arttıkça daha yoğun olarak görülmektedir. Plasenta ile rahim duvarı arasındaki kanamanın vajinal yoldan dışarı boşalamaması durumunda rahim boyutlarında fark edilebilir bir büyümede gözlenebilmektedir.
Kanama amnios sıvısına ulaşarak sıvının kanlı hale gelmesine neden olabilmektedir. Doğum için su kesesinin açılması halinde kanlı sıvı fark edilebilir.
Annenin yoğun kanama ve bunun sonucunda gelişebilecek pıhtılaşma problemleri sebebiyle şok tablosuna girmesi tanısı geç konan vakalarda görülebilmektedir. Anne dışında özellikle plasentanın rahim duvarından tamamen ayrıldığı vakalarda bebek ölümü gerçekleşmektedir.
Tanıdaki en önemli aşama yukarıda belirtiğimiz klınik bulgular olmakla birlikte ultrason plasenta ile rahim duvarı arasındaki ayrılma ve kanamayı göstermesi bakımından önemlidir. Ancak unutulmamsı gereken ultrasonun bu problemi her zaman net olarak ortaya koyamadığıdır.
Tedavi: Tedavi plasental ayrılmanın şiddetine , kanama miktarına, bebeğin o andaki sağlık durumuna ve gebelik haftasına göre hastadan hastaya farklılıklar göstermektedir. Bu tanı konulan hasta hastaneye yatırılarak gerekli kan ve idrar tetkikleri istenir. Ultrason ile rahim ve plasenta arasındaki ayrılmanın derecesi anlaşılmaya çalışılır, NST ile bebeğin sağlık durumu hakkında veriler elde edilir. Tansiyonu yüksek olan vakalarda gebelik zehirlenmesi açısından dikkatli olunarak gerekli vakalarda magnezyum tedavisine başlanır. Bu hastalarda kanama sonrasında pıhtılaşma problemleri gelişebileceğinden kan pıhtılaşma paneli istenir. Gerekli vakalarda hastanın kan grubu ile uyumlu kan ürünleri tedarik edilir.
Plasental ablasyo , anne ve bebeğin hayatını tehdit eden bir sağlık problemidir.Oluşum nedeni aydınlatılmaya çalışılmakla birlikte anne ve bebeğin sağlığı açısından gerekli işlem ve takiplerin yoğun bakım ünitesi bulunan hastanelerde yapılması gerekmektedir.Doğum kararı ve doğum şekli vakanın durumuna göre bu konuda deneyimli uzmanlar tarafından verilmektedir.
Tanı ve tedavinin gecikmesi durumunda özellikle annede karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında geri dönüşümü olmayan hasarlar görülebilir.