Gebelik Takibinde İstenmesi Gereken Tetkikler ve Özel Tarama Testleri

Gebelik takibi anne adayının sağlık durumunun değerlendirilmesiyle gebeliğe ve doğuma hazırlayan ve düzgün aralıklarla yapılması gereken çok önemli bir muayenedir. Tamamen sağlıklı olduğunu düşünen genç anne adayları da gebelikleri ’normal ve rahat’ geçse de mutlaka kadın doğum uzmanı tarafından düzenli aralıklarla takip edilmelidir. Gebelik bir hastalık olmasa da ne yazık ki hastalığa dönüşerek annenin ve gelişen bebeğin sağlığını tehlikeye atabilir.

Gebe kadının ilk muayenesi ve gebelik rutin tahlilleri bu yüzden çok önemlidir. Bize gebe olduğu şüphesiyle başvuran hastanın geçirdiği hastalıkları, ameliyatları, önceki gebelikleri ve doğumları ile bilgi alarak genel değerlendirmesine başlıyoruz. Gebenin sigara veya ilaç kullanımı, alerjisi, ailesindeki kronik veya genetik hastalıkları, akraba evliliği olup olmadığı da ilk değerlendirmede önemlidir. Önceki gebeliklerinde yaşadığı sorunlar, kan uyuşmazlığı olması, doğumda yaşadığı kanama, müdahaleli doğum öyküsü, erken doğum, gebelik zehirlenmesi, tansiyon veya şeker yüksekliği, kansızlık, aşırı bulantı ve kusma, tekrarlayan düşükler,bulaşıcı hastalıklar, yeme bozukluğu gibi problemler istenecek tetkikleri değiştirmekte ve daha detaylı araştırmaya neden olmaktadır. O yüzden hastadan doğru ve detaylı bilgi alınması düzgün takibi sağlar.

Rutin kan ve idrar tahlilleri:

1.Kan Grubu ve RH faktörü: Her gebenin gebeliğin başında yeniden kan grubu istenmelidir. Eski kan grubu kartları ya da kimlikteki kan gruplar bazen yanlış olabilmektedir. Eğer gebe kadının kan grubu 0 veya RH negatifse eşinin de kan grubunu istiyoruz. Kan uyuşmazlığı zannedildiği gibi sadece Rh  faktörüne bağlı değildir; diğer minor kan grubu antijenlerine karşı uyuşmazlık olabildiği gibi ayrıca ABO uyuşmazlığı da olabilir. Halk arasında kan uyuşmazlığı olarak bilinen durum anne RH negatif ve baba RH pozitif olduğunda olmaktadır (Rh uygunsuzluğu).
2.İndirekt Coombs Testi ve diğer antikor tarama testleri: Her gebe kadın major ve minor kangrubu antikorlarına karşı taranmalıdır.
3.Kan sayımı: Hastanın kansızlık durumu enfeksiyon olup olmadığı ve kanda pıhtılaşmayı sağlayan kan pulcukları (trombosit) hakkında bilgi verir. Gebelik döneminde kan miktarı %30-50 oranında artar. Ancak gebelikte kanın sıvı kısmı(plazma) kan hücrelerine göre daha fazla artığından gebelikte kansızlık tanımı daha farklı yapılmaktadır. Gebelikte kan düzeylerinde daha fazla düşme olduğunda kansızlık demekteyiz. (hemoglobin düzeyi gebede 11 g/dl’in altında gebe olmayanda 12 g/dl altında olunca) Gebelik döneminde kansızlığın en sık sebebi demir eksikliğidir.
4.Tam idrar tahlili ve idrar kültürü: İdrar tahlili orta akım idrarıyla yapılmalıdır. İdrarda çıkan glukoz, protein, keton gibi bazı parametreler ile idrar sedimentinin mikroskop ile değerlendirmesiyle iltihap hücreleri veya böbrek enfeksiyonunu gösteren bazı hücreler saptanabilir. İdrar kültürü tahlilde saptanmayan enfeksiyonları saptayabilir.
5.Seroloji: Türkiye için şu anda mutlaka yapılması önerilen sifiliz (bel soğukluğu) ve hepatit B serolojisidir. Bu iki durumda annede hastalık varsa yeni doğan bebeğe aşı, koruyucu antikor veya antibiyotik gibi tedaviler uygulanmalıdır. Ancak biz rutin taramaya hepatit C ve HIV serolojisini de eklemekteyiz.
6.Doğumsal enfeksiyonlar için TORCH titresi: Annenin gebeliği sırasında geçirdiği bazı enfeksiyonlar veya canlı aşılar gelişmekte olan bebekte zeka geriliği, körlük, sağırlık gibi kalıcı hastalıklara neden olmaktadır. Bu nedenle özellikle gebelik öncesinde bu tetkiklerin yapılması yerinde olacaktır.
7.Şeker yükleme testleri: 28. gebelik haftasında 50 gr şeker içildikten sonra kan şekerinin ölçülmesidir. Özellikle aşağıdaki risk faktörü olan kadınlarda mutlaka yapılması gerekir.

•35 yaş üzeri gebelerde
•Gebenin ailesinde şeker hastalığı öyküsü
•Gebenin aşırı kilolu olması
•Önceki gebeliklerinde iri bebek öyküsü olması

8.Bazı durumlarda yapılması gereken özel tahliller
•Akdeniz anemisi veya orak hücre anemisi gibi bazı kansızlık durumlarında hemoglobin elektroforezi (Akdeniz anemisi özellikle Çukurova bölgesinde oldukça sık görüldüğünden ilçemzde bu bölgeden çalışmak için gelen hastalarda istenmelidir)
•Guatr testleri: Aile hikayesi olanlarda, aşırı gebelik kusması olanlarda ve Karadeniz bölgesinde mutlaka yapılmalıdır.
•Tekrarlayan düşük, erken gebelik haftasında başlayan ağır gebelik zehirlenmesi gibi durumlarda kanda pıhtılaşma bozukluğunu araştırmak için tombofili paneli yapılmalıdır.

Smear Testi ve vajinal kültür:
•Smear Testi: Aslında her kadının gebelikten bağımsız senede bir kez mutlaka yaptırması gereken bir testtir. Rahim ağzı kanser tarama testidir.
•Vajinal Kültür: 35-37. gebelik haftasında tüm kadınlara uygulanması önerilmektedir. Yeni doğan bebekte ciddi enfeksiyon oluşturan grup B streptecoc enfeksiyonun olup olmadığı saptanması amacıyla erken doğum, suları gelen gebelerde ve ateş yüksekliği olanlarda alınmalıdır.

Genetik Tarama testleri:
•İlk trimester tarama testi (İkili test):Gebeliğin 3. ayında bebeğin ense pilisi kalınlığı ve kan testi yapılarak genetik hastalıklar için bebeğin risk durumu hesaplanır. Ayrıca bu test gebelikte gelişebilecek problemlere de işaret edebilmektedir.
•Üçlü/Dörtlü tarama testi: Gebeliğin 16-18 haftasında yapılan bir kan testidir.3 yada 4 adet biokimyasal belirteç bakılarak bebeğin genetik hastalıklar ve nöral tüp defekti açısından riskli olup olmadığı saptanır. ( Bu konularda daha sonraki yazılarımda detaylı bilgi vereceğim).

Ultrason Taraması:
Ultrason takipleri doktorunuzun önereceği sıklıklarda yapılmalıdır. Genel olarak her 3 ayda bir olmak üzere en az üç kez ultrasona girilmelidir. Düzgün takip için ise aylık ultrasonlar 8. aya kadar yeterlidir.

Bazı durumlarda gebelik takibi için burada özetlemeye çalıştığım testler yeterli gelmemektedir; daha detaylı araştırmalar ve tetkikler gerekir. Ancak rutin tarama için bu testlerin yapılması mutlaka gereklidir. Normalin dışında saptandığı zaman sağlıklı bir doğum ve gebelik yaşanmasının sağlanması için gerekli tedbirler mutlaka alınmalıdır.