Tüplerin Bağlanması ( TÜP LİGASYONU )
Gebe kalmamak için takvim metodu, vajinal duş vb gibi geleneksel yöntemlerin kullanımı özellikle kırsal bölgelerde yaygındır. Bu bölgelerde hastalara ulaştırılan koruyucu sağlık hizmetlerinin azlığı, doktora ulaşma zorluğu, modern doğum kontrol yöntemleri konusunda bilgisizlik gibi nedenlerle sadece geleneksel (doğal) yötemlerin kullanılması nedeniyle istenmeyen gebelikler oldukça fazla olmaktadır. Oluşan istenmeyen gebelikler kürtaj gibi cerrahi yöntemlerle sonlandırılmaktadır. Yine kırsal bölgelerde bu nedenlerle kürtaj oranları çok yüksektir.
Kürtaj asla doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmamalıdır. Kürtaj psikolojik, vicdani bir çok yükü beraberinde getirdiği gibi hastaya kanama, enfeksiyon, rahim delinmesi hatta ölüm gibi ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
İlçemizdeki hastalarımızın da modern doğum kontrol yöntemleri hakkında daha fazla bilinçli olması gerekmektedir. Bu nedenle bu haftaki yazımı bu yöntemlerden birine ayırdım.
Tüplerin bağlanması genel anestezi altında açık veya kapalı cerrahi yöntemle yapılan, gebelikten kalıcı şekilde koruyan basit bir prosedürdür. Gebelikten koruma başarısı yüksektir. Tüplerin bağlanması sonrasında gebelik oluşması nadirdir. Oluşan bu gebeliklerin de dış gebelik olma ihtimali fazladır. Genellikle 2 veya 3. doğumun ardından sezaryen ameliyatı esnasında yapılmakla birlikte, herhangi bir dönemde açık cerrahi ile de yapılabilmektedir. Sezaryen dikişinden yapılan 4-5 cmlik kesi sonrası tüplere ulaşılır tüpler bağlanır ve kesilir. Cerrahi kısa sürer. Günümüzde tüplerin bağlanması amacıyla kullanılan geçerli yöntem laparoskopidir. Laparoskopi kapalı bir ameliyat sistemidir. Karın bölgesine açılan 1 cm.lik iki veya üç delikten yerleştirilen aletlerle yapılmaktadır. Bu işlemde tüpler ya bir halka ile kapatılır yada elektrik enerjisi ile yakılarak kesilir. İşlem 10-15 dakika sürmektedir ve hasta aynı gün taburcu edilmektedir.
Tüplerin bağlanması işlemi 35 yaş üzeri, çocuk sayısını tamamlamış ve çocuk isteği olmayan kadınlara yapılmaktadır. Bu işlemin en önemli özelliği kalıcı olmasıdır. Ancak çok özel durumlarda hasta isteğine bağlı olarak tüplerin açılması için tekrar ameliyat yapılabilmektedir. Ne var ki bu ameliyatlar tüplerin bağlanmasında olduğu kadar basit ve her zaman başarılı değildir. Uzman doktorlar tarafından yapılan tüp açma ameliyatı sonrasında tekrar gebe kalma şansı % 50 civarındadır. Buna alternatif, gebelik isteyen tüpleri bağlı kadınlar için tüp bebek uygulamasıdır. Bu işlem başarılı ancak maliyeti yüksek bir prosedürdür. Bu nedenle tüp bağlanması işlemi isteyen çiftlerin kararlarını net olarak vermesi gerekir.
Tüplerin bağlanmasının bazı avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Avantajı, gebelik korkusu olmadığından cinsellik daha iyi yaşanmaktadır. Dezavantajları; ameliyat gerektirmesi, nadiren gebelik oluştuğunda bu gebeliğin dış gebelik olma ihtimalinin fazla oluşudur.
Tüpleri bağlanan kadınların adet düzeninin bozulduğu veya menopoza daha erken girdikleri yolundaki halk arasında çok yaygın bir inanış vardır. Hatta bu yöntemin tercih edilmemesinde önemli bir nedendir. Ancak bu görüşler kesinlikle doğru değildir.
Çocuk sayısını tamamlamış, bir daha çocuk düşünmeyen 35 yaş üstü kadınlarda tüplerin bağlanması önerilmesi gereken kalıcı sonuç sağlayan bir yöntemdir. Kliniğimizde de gerek kapalı(laparoskopik) gerek de açık yöntem ile tüplerin bağlanması ameliyatını yapmaktayız.
Doğum kontrol yöntemleri açısından daha bilinçli bir toplum olabilmemiz dileklerimle.İstenmeyen çocuklar ile değil yarınları planlanmış çocuklar ile daha iyi bir geleceğimiz olacaktır.